14 Kasım 2012 Çarşamba

İstanbul Turu

3 yıl aradan sonra yolum düştü İstanbul'a.Blog yazısı olabilecek yerleri kafamda tasarlamıştım önceden ancak İstanbul'u çok bilmediğim için blogu beraber yürüttüğümüz ve İstanbul'da okumuş olan Salih'in izinden yola koyulduk.Öğlen vakti yemek öncesi Cihangir'de sokak aralarında tur atarken Asri Turşucu'sunun önüne çıktık.1913 yılından bu yana hizmet veriyormuş.İçeriye girdik rengarenk turşular gözümüze çarptı.Birer bardak turşu suyu istedik.Turşu sularını içerken duvarda Neşeli Günler filmindeki Münir Özkul ve Adile Naşit'in turşu suyu kavgası resimlerini gördük.Kesin bir bilgim yok ancak filmin çekildiği turşucu herhalde bu dükkandı.(Film sahnesini hatırlamayan varsa yazının sonundaki videoya bakabilir).Turşu suyu inanılmaz güzeldi ancak hayal kırıklığı yaratan kısım turşu suyu ile birlikte verilen salatalık,havuç ve lahana turşularının çok yumuşak olmasıydı.İnsan turşu yerken "kütürt" sesinin gelmesini istiyor.


                       

Burdan ayrıldıktan sonra hedefimiz meşhur Filibe köftecisi oldu.100 küsür yıldır hizmet veren işletme gerçekten köftenin hakkını veriyor.Köfte ile birlikte verilen piyazın fasulyesi sıradan onun için piyaz olmadan köz biber ve soğan ile birlikte köfteyi yemenizi tavsiye ederim.Ayrıca bir eleştiri yapacağım durum ise ekmekler.Sadece bu işletmeyle alakalı değil genel bir sorunumuz var o da ekmek!Bu kadar güzel köfte,döner vs... yapan işletmelerde verilen ekmekler facia.Normal beyaz ekmek verilecekse en azından ısıtılarak verilsin veya bayat verilmesin.Bu durum birçok işletmede aynı.Ekmek konusundaki gelişme ülkemizi yiyecek sektöründe kesinlikle yukarıları taşır.




http://noktalezzetler.blogspot.com/

24 Ağustos 2012 Cuma


TARİFSİZ!

balık ve zeytinyağı buluşması




Nokta lezzet denince bir mekan gözümüzde canlanıyor.Ancak bu sefer olayın kalbine iniyoruz farklı bir lezzetle karşınıza çıkıyorum.Ne güzel bir hazırlanmış masa ne de güzel servisler var bu sefer.Sadece deniz ve onun bize getirdikleri.Doğa herşeyi hallediyor sadece biraz çaba yeterli.Lafı fazla uzatmadan durumu anlatayım.Sabah erken kalktık ve gerekli malzemeleri alıp balık tutmak üzere yola çıktık.Dalış yapıldı ve ıskaroz,travulya,kefal çeşitlerinin olduğu günlük yenecek balığı yakaladık.Asıl iş bundan sonra başlıyor.Tekneyi bir koya çektik ve daha yeni tutulmuş balıklara hiç talı su değdirmeden temizledik.Etrafta bulduğumuz kuru yosunlarla ve dal parçalarıyla bir ateş yaktık.Harmanlanan ateşe burada "eşkinoz" denilen ama deli sakız olarak bilinen bitkinin kurumuş köklerini ateşe attık.Bunun yanmasıyla çıkan sakız kokusu tarifsiz.Ardından tavanın içine zeytinyağı ve çok az deniz tuzu atıp balıkları içerisine attık. "çosss" sesi hepinizin kulaklarında yankılanmıştır. Taze olan balıklar zeytinyağı ile buluştuğu anda böyle bir güzelliğin içerisinde olmanın mutluluğunu kıvrılarak bize gösterdi.Adete dağıldılar.Balıkların yanında taze soğan, domates ve biraz önce bahsettiğim bitki olan "eşkinoz" filizleri garnitür olarak hazırlandı.Köz haline gelmiş ateşin üstünde ekmekler kızartıldı ve malum aşamaya geçildi.Bu lezzeti anlatmak imkansız.Taze balık nasıl olur terimi tam olarak anlamını buldu.Ne tatlı su ne de buz şoklaması gördü ve tamamen doğadan doğrudan elde edilen malzemelerle bir ziyafet çekildi.Bu yemekten sonra Allah'a bir kez daha şükür ettim.Herkesin bu duyguyu yaşamasını yürekten isterim.Nokta Lezzet tam onikiden vuruldu.





eşkinoz filizleri, soğan, domates efsane üçlüsü

12 Ağustos 2012 Pazar

Şen Baba Kebap Salonu


image

Ramazan’ın en güzel kısmı tartışmasız iftardır.İnsan gün içinde yediği tek öğünün güzel ve eksiksiz olmasını istiyor.İşte bu kusursuzluğu size sunabilecek bir yer Şen Baba! Antalya’ya bağlı Elmalı’da bulunan Şen Baba’da iftardan önce yerimizi ayırttık.Çünkü toplam 8-9 masa var ve akşam yer bulmak zor.Elmalı’ya Ramazan’ın uğradığı belli oluyor çünkü iftar saati sokaklar bomboş ve sessiz ancak sonradan bütün halk çay bahçesine hücum ediyor.Gayet mütevazi bir yer.
Yemeğin başlangıcı üstüne tereyağ gezdirilmiş tavuk çorbası.İlk şok başlıyor.Nefis köy tavuğu ve mis gibi tereyağ kokusu.Ardından ortaya tahinli enfes bir piyaz geldi.Gereksiz malzeme konmadan soğan-yumurta ve domatesli.Sadece piyaz bile yiyebilir insan burada.
image
Ana yemeğimiz Antalya bölgesinde yaygın olan şişler.Dana eti ve içine bir miktar az kuzu eti katılmış şişler, yağlanmış pideler üstünde geliyor.Yanında pişmiş sulu soğan ile dünyanın en mutlu insanı oluyorsunuz.Kapanış ise çok acayip.Tereyağlı nefis bir un helvası.Sıcak servis ediliyor ve kaymak gibi damakta eriyor.Son zamanlarda yaptığım en keyifli iftardı.Elmalı tarafına yolunuz düşerse mutlaka uğramanız gereken bir yer.Ben kefilim.
Şen Baba Kebap Salonu
Adres:Hükümet cd.no 52 Elmalı ,Antalya, 07700 Elmalı, Antalya